17 Mart 2010 Çarşamba

18 Mart Deniz_Kara Savaşı

18 Mart sabahı hava bulutsuz ve güneşliydi. Alman Yüzbaşı Schneider uçağına atladı ve Bozcaada yönüne doğru keşif uçuşuna çıktı. Saat 8 cıvarında düşman filosunu Boğaz yönüne doğru yaklaşırken gördü. Hemen geri dönüp durumu bildirdi. Queen Elizabeth, Agamemnon, Lord Nelson muharebe gemileri ve Inflexible muharebe kruvazöründe oluşan 1. Tümen, saat 10:30'da boğazdan içeri girdi Queen Elizabeth'in hedefi Rumeli Mecidiye Tabyası, Lord Nelson'un hedefi Namazgah Tabyası, İnflexible hedefi ise Rumeli Hamidiye Tabyası idi.



Bu plan 11.30'da uygulanmaya başlandı ve 11.30'da merkez tabyalarına ateş başladı. Saat 12.00 sularında Çimenlik, Rumeli Hamidiye ve Anadolu Hamidiye ateş almıştı. Suffren, Bouvet, Goulois, Charlemagne adlı dört Fransız gemisiyle Triumph ve Prince George arkadan harekete geçip yerlerini aldılar. Merkez bataryalarımız ateşe devam ediyorlardı. 900 yarda kadar içeri sokulduklarından şiddetli ateş bu gemilerin üzerine yağıyordu. iki İngiliz gemisi Triumph ve Prince George Rumeli Mesudiye ve Yıldız Tabyalarını hedeflemişlerdi. Rumeli merkez bataryaları çok yoğun bir ateş altındaydı. Mermilerin çoğu tabyalar içine düşmüş, telefon hatlarını bozmuş, yangınlar çıkarmıştı. Rumeli Mecidiye tabyası topçuların şehit olması ile devre dışı kalmıştı. Saat 14:00'e doğru Suffren büyük bir hızla boğazı terk etmekte ve Bouvet'de onu izlemekteydi. Fransız gemisi Bouvet'de bir iki patlama oldu ve Anadolu Hamidiye tabyasınca ateş altındayken 3 dakikada suların altına gömüldü. Derin bir şaşkınlık yaşanıyordu. Queen Elizabeth ve Agamemnon dışındaki bütün gemiler ateşi kestiler. Muhripler ve istimbotlar personeli kurtarmaya gittiklerinde 20 kişi kurtarılabilmiş, 603 kişi sulara gömülmüştü.



Bu arada 12.30 sularında Goulois isabet almış ve ağır yaralarla boğazı terk ediyordu. 15.30 sularında mayına çarpan Inflexible'ın durumu kötüydü ama yoğun çabayla Bozcaada'ya ulaştı. Ocean, İrresistible, Albion, Vengeance, Swiftsure ve Majestic'ten oluşan 2. Tümen,Saat 14.30'da ateşe başlayarak yaklaştılar. Namazgah tabyasını bombardıman ediyorlardı. Saat 15.00'te Rumeli Hamidiye daha sonra da Namazgah aldığı isabetle savaş dışına çıkmıştı. Anadolu Hamidiye tabyası hasar görmemişti ve İrresistible'a ateş ediyordu. Saat 15.14'de İrresistible'ın yanında korkunç bir patlama duyuldu.



Saat 16.15'te tabyalarda uzaklaşmak isterken bir mayına çarptı. Bu bölgede bir gece önce Nusret'in döktüğü mayınlar hiç hesapta yokken can alıyordu. Bölgenin mayınlı olduğunu anlayan Amiral de Robeck 2. Tümenin geri çekilmesi için emir verdi. 18.05'te geri çekilirken Ocean da mayına çarpmıştı. Güçlü top ateşine rağmen Ocean'ın personeli muhripler tarafından boşaltıldı. 18 Mart'ta yaşananlar şaşkınlık yaratmıştı. Lord Fisher gibi ordusuz bir donanmanın başarıya ulaşamayacağını söyleyenler haklı çıkıyor, de Robeck ve Churchill gibi hala donanma ile boğazları zorlayıp İstanbul'a çıkılabileceği düşüncesi yeni hareket planları doğuruyordu.



Osmanlı yetkililerinin söylediklerine göre eğer 19 mart'da bir zorlama daha yapılsaydı. Bataryalarımızda cephane kalmadığından İngilizlerin boğazı geçmeleri mümkün olabilirdi. Müttefik kuvvetleri deniz yolu ile boğazı geçemeyeceklerini anlayınca karaya çıkartma yapıp yarımadadaki yüksek noktaları ele geçirerek tabyalarımızı susturmak ve gemilerini geçirmek planına baş vurdular. Ele geçmesi gereken yüksek noktalar Alçı Tepe dolayısıyla Kilit bahir platosu ve Conk bayırı Kocaçimen Tepeleriydi.
S.Y.



Çanakkale Özel

Hiç yorum yok:



İstanbul’u zaptetme hayalleri ile 300.000 asker (İngiliz, Fransız, Avustralyalı, Yeni Zelandalı) sarı, beyaz, siyah insan Mehmetçiğin imanlı göğsünde eridi.

Başta Ata’sı olmak üzere,
Kopmakta olan kolunu kestirip tekrar düşman siperlerine saldıran Edincikli Mehmetler,
215 okkalık (275 kg) mermiyi kucaklayıp top namlusuna yerleştiren Edremitli Koca Seyitler,
Top mermisi ile denizatlıyı periskopundana vuran Orhaniyeli Müstecip Onbaşılar
bu vatan topraklarında düşmanı kahrettiler.

Bu vatan topraklarında canını veren, kanını döken şehit ve gazilerimizi daima hatırlayalım.

Bu günlerimizi o kahramanlarımıza borçluyuz.

----------o----------


"Bu memleketin topraklarında kanlarını döken İngiliz, Fransız, Avustralyalı, Yeni Zelandalı, Hintli kahramanlar:
Burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız.
Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar, gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu topraklarda canlarını verdikten sonra bizim evlatlarımız olmuşlardır."
Mustafa Kemal ATATÜRK
1934

----------o----------

Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır!